GÜNEYDOĞU ANADOLU PROJESİNDE SON DURUM
SONUÇLARI VE ÖNERİLER
ARKA PLAN
1. GAP MASTER PLAN DÖNEMİ (1989-2002)
GAP Bölgesi; ülkemizin %9.7 alanında (75 000 km2=7,5 milyon ha) 9 milyon insanın yaşadığı Kilis, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Batman, Siirt ve Şırnak illerini kapsamaktadır. Çoğu yüksek platolar olmak üzere düzlüklerden oluşan verimli Bölge topraklarının 3.2 milyon ha arazisinde işlemeli tarım yapılabilmektedir. Bölgede ülke yüzey sularının %30,4’ü (56 milyar m3/yıl) ve yeraltı suyu miktarının % 21,7’si (5 milyar m3/yıl ve bunun 3.8 milyar m3’ü 2020 yılında kullanılmıştır https://www.dsi.gov.tr/Sayfa/Detay/1499) sahiptir. Harran, Ceylanpınar gibi güneydeki ovalarda 300 güne kadar uzayan yetişme periyoduyla iki yılda 5 ürün yetiştirilebilecek bir iklim sahibine Bölgeye; “Yukarı Mezopotamya” ve yaygın olarak “Bereketli Hilal” adı verilemektedir.
Güneydoğu Anadolu’nun toprak, su, iklim gibi doğal ve insan varlığı ve becerileri gibi beşeri kaynaklarını değerlendirerek bu yörede yaşayan insanlarımızın gelir düzeyini ve yaşam kalitesini yükseltmeyi, bölgelerarası gelişmişlik farklılıklarını gidermeyi ve ulusal düzeyde ekonomik gelişme ve sosyal istikrar hedeflerine katkıda bulunmayı amaçlayan GAP’ın temelleri; Ulu Önder Atatürk’ün emirleriyle 1935 yılında Fırat nehrinin enerji potansiyelinin ölçümüyle atılmıştır. 1980’li yıllarının ortasına kadar Fırat ve Dicle alt havzalarında ayrı ayrı yürütülen plan ve proje faaliyetleri birleştirilerek GAP adını almış ve DPT 1989 yılında “GAP Master Planı”nı hazırlatmıştır. (http://yayin.gap.gov.tr/guneydogu-anadolu-projesi-master-plan-calismasi-master-plan-nihai-raporu-cilt-1-yayin-96aa15d7ad.html)
GAP Master Planı ile 2005 yılına kadar Fırat-Dicle Havzası’nda sulama ve hidroelektrik enerji üretimine yönelik toplam 13 proje paketi ile 22 baraj ve 27 milyar kWh elektrik üretecek 19 hidroelektrik santralinin yapılması ve yaklaşık 1,7 milyon ha tarım alanının sulamaya açılması yapımı öngörülmüştür. Master plan GAP bittiğinde 3.8 milyon insanın iş bulacağını, yıllık 2.2 milyar $ enerji ve 2.1 milyar $ tarımsal gelir elde edileceğini hesaplamış ve bu ve dolaylı faydaların kişi başı gelirin %209 ve bölgesel GSBH’nın %445 artacağını öngörmüştür.
GAP’ın fiziki yatırımlarından beklenen faydaya ulaşmak için ihtiyaç duyulacak ekonomik, sosyal ve teknik araştırma ve planlamaları yapmak, hükümete gerekli tavsiyelerde bulunmak ve bütünsel yönetilmesini sağlamak amacıyla GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı-GAP BKİB 1989 yılında kurulmuştur.
Bir taraftan DSİ başta olmak üzere birçok kurum Atatürk Barajı, Urfa Sulama Tünelleri, Mardin-Ceylanpınar Ana Kanalı, Şanlıurfa-Harran Sulama Şebekesi gibi fiziki yatırımları gerçekleştiriyor, yeni projelerin planlama ve uygulama projelerini hazırlıyor iken, diğer taraftan GAP BKİ Başkanlığı da bu yatırımlardan beklenen faydaya ulaşmak için ülkemizde ilklerden sayılabilecek “Tarım Ürünleri Pazarlaması ve Bitki Deseni Planlaması ile Pazarlama ve Bitki Deseni Planlaması Çalışmasının Entegrasyonu”, “Bölgesel Ulaşım ve Altyapı”, “GAP Alanındaki Tarım İşletmelerinin Analizi: Kısa, Orta Uzun Vadedeki Kredi İhtiyaçları”, “GAP Sulama Sistemlerinin İşletme, Bakım ve Yönetimi”, “ “GAP Bölgesi Tarımsal Mekanizasyon Etüdü ve Ortak Makine Kullanımı”, “GAP Bölgesi Nüfus Hareketleri”, “GAP Sosyal Eylem Planı” gibi teknik, ekonomik ve sosyal araştırma ve etütleri yapmış, eylem planları hazırlamış ve sonuçlarını örnek uygulamalarla test etmiştir.
GAP İdaresinin yetkilendirilmemesi nedeniyle GAP’ta dünden bugüne hiçbir zaman ilgili kurumlarla tam koordinasyon sağlanamamış, her kurum ayrı çalışmıştır. Bundan dolayı GAP İdaresi ülkemizde zamanın önüne geçecek yeni fikirleri projelere dönüştürerek örnek uygulamalara yönelmiş, ancak bu örnek projelerle ilgili kurumlar ile koordinasyon yapabilmiştir.
DSİ 2002 yılı sonunda 219 bin ha alanı sulamaya açabilmiştir.
2. GAP BÖLGE KALKINMA PLANI (2002-2010)
GAP yatırımlarındaki gecikmeler, kalkınma felsefesinde sürdürülebilirlik, bütüncül yaklaşım, sosyal konulara ağırlık verme gibi yeni yaklaşımlar projenin top yekun ele alınarak Bölgesel Kalkınma Planına dönüştürülmesini ihtiyacı ortaya çıkmıştır. GAP İdaresi yurtdışında bulduğu hibe ile bünyesindeki ve dışarıdan sözleşmeli uzmanların oluşturduğu planlama ofisi kurmuş, iki yılı aşkın sürede 40’a yakın delegasyonunda içinde bulunduğu çok kapsamlı ve nitelikli “GAP Bölge Kalkınma Planı” hazırlamıştır. Yüksek Planlama Kurulunun 2002 yılında aldığı kararla yürürlüğe giren Planda sulanabilir arazi su kaynağı Ceyhan havzasında olan Klavuzlu Barajının Gaziantep’te sulayacağı alanlar ve sınır ölçümleriyle DSİ sulamaları 1.822.000 ha ve küçük su işleri ile halk sulamaları dahil edilerek 2.1 milyon ha alana çıkarılmıştır. (http://yayin.gap.gov.tr/gap-bolge-kalkinma-plani-yonetici-ozeti-cilt-1-yayin-83359b69f3.html)
Kalkınma Planı sonu olan 2008’de sulamaya açılan alan 300 bin ha dır.Gerçekleşme oranı %16.4’tür.
3. BİRİNCİ GAP EYLEM PLANI (2008-2012)
Hükümetler GAP’ı siyasal amaçlar için özel proje olarak görmesine rağmen geçmişten gelen alışkanlıklarla/tercihlerle GAP’ın ihtiyaç duyduğu finansmanı ülke yatırım bütçesinden alan ve nüfus oranı olan %10’undan bile daha az bütçe ayırmıştır. Gecikmeler ve beklenen faydalara ulaşılmaması gerçekçi bir eylem plana ihtiyacı ortaya çıkarmıştır. Ekonomik Koordinasyondan Sorumlu Başbakan Yardımcısının koordinasyonunda 5 gelişme ekseni temelinde ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği ve sorumluluklarının tanımlandığı, 5 yıllık bütçe ihtiyaçlarının netlik kazandığı 1. GAP Eylem Planı 2008’de uygulamaya konulmuştur. GAP EP su kaynağı hazır olan ve inşaatına başlanılmış veya projesi hazır olan 1.06 milyon ha arazinin sulanmasının hedeflendiği kamuoyuna sunulsa bile; plan detaylarında gerçekte 650 bin ha sulanması, kalan 410 bin ha alanın sadece sulama ana kanal inşaatının tamamlanması öngörülmüştür.http://www.gap.gov.tr/upload/dosyalar/pdfler/icerik/GAP_EYLEM_PLAN_2008_2012.pdf
Sulamaya açılması hedeflenen projelerde de 2. ve 3. kademe pompaj sulamaları ekonomik olmadığı gerekçesiyle plan dahil edilmemiştir. Örneğin; Suruç Pompaj Sulaması Atatürk Barajından suyu pompajla alıp, Taşbasan Depolamasına verilmekte ve 2.-3. kademe pompajla birlikte 95 bin ha alan sulanacak iken, 1. pompaj kademesi altında kalan 57000 ha alanın sulanması planlanmıştır. 1. GAP EP açıklandığı Nisan 2008’de GAP’a başlanalı 18 yılı geçmiş ve bu zaman diliminde eski sulamalar dahil ancak 300 bin ha alan sulamaya açılmıştı. İlave 500 bin ha alanın 5 yılda açılması finansmanı bulunsa bile uygulama projelerinin olmaması nedeniyle hayaldi. Bu dönemde ülke yatırım bütçesinin %13-14 payı GAP’a ayrılmış ve mevcut sulama alanına 5 yılda 124 bin ha alan ilave edilerek 397 bin ha ulaşılmıştır. Sulama yatırımlarının gerçekleşmesi bölgenin sulama potansiyeline göre %22 ve 1. EP hedefine göre %61’dir.
4. İKİNCİ GAP EYLEM PLANI (2014-2018)
Birinci GAP EP sona erdiği 2012’den 2 yıl sonra 2. GAP EP hazırlanmıştır. 1. GAP EP felsefesiyle 5 eksen üzerine inşa edilen 2. GAP EP sulama hedefleri 1. GAP EP hedeflerine ilave olarak müstakil 3-15 bin ha sulama alanına sahip barajların inşaatlarının tamamlanması ve yeni pompaj ve cazibe sulama şebekelerinin inşaatlarına başlanılması hedeflenmiştir. 2. GAP EP sonunda bölgede 1,06 milyon ha alanın sulamaya açılması planlanmıştır. (http://www.gap.gov.tr/upload/dosyalar/pdfler/icerik/GAP_EYLEM_PLANI.pdf)
Bu dönemde Batman Silvan Sulaması (245 bin ha) için Silvan Barajı inşaatına başlanılmış, sulama sahasında yer alan yaz dönemlerinde kuru olan 7 derenin üzerine GAP Master Planında olmayan 7 baraj yapımı planlanmış ve inşaatına başlanılmıştır. DSİ’nin takdir edilmesi gereken bu planlamasıyla hem kış yağışları ve hem de sulamadan dönen sular depolanarak sulama alanlarında temini garanti altına alınacak. Ayrıca bu dönemde DSİ’nin ülke genelinde uygulama koyduğu 1000 Köye 1000 Gölet Projesi devreye girmiş, GAP dışında kalan birçok küçük sulama işi gerçekleştirilmiştir
2020 yılı sonu itibariyle 598 bin ha alan sulamaya açılmış, ve 141 bin ha alanda da sulama şebeke inşaatı devam etmektedir. Sulama yatırımlarının gerçekleşmesi bölgenin sulama potansiyeline göre %32.8 ve 2. EP hedefine göre %56.4’tür. Enerji yatırımlarında gerçekleşme oranı %98’e ulaşmış ve 2020 sonuna kadar üretilen hidroelektrik santrallerinden 491.4 milyar kWh elektrik üretilmiş ve enerjinin tesis çıkış bedeli olan 0.06 $/kWh ile çarpıldığında 29.5 $ gelir elde edilmiştir. Tarımsal sulamalardan yaklaşık 12 milyar $ gelir elde edilmiş olup, toplam GAP faydası 42 milyar $’ı aşmıştır. GAP’ta günümüze kadar her sektör dahil 25-30 milyar $ harcandığı göz önüne alınırsa, GAP bu harcamayı geri ödemiş ve kâra geçmiştir.
5. GAP BÖLGE KALKINMA PROGRAMI-EYLEM PLANI (2021-23)
GAP İdaresi kurumsal hedef ve programlarını içeren Stratejik Plan gibi görülebilecek GAP Bölge Kalkınma Programı adlı Eylem Planını 2021-23 için devreye koymuştur. Bu plan kuruma özgü olduğundan GAP’ta beklenen fayda hedeflerine ulaşılması için gereken diğer faaliyetleri GAP İdaresi ölçeğinde ele almaktadır. Sulama yatırımları 2. GAP EP öngörülerine göre devam etmektedir. (http://www.gap.gov.tr/upload/dosyalar/pdfler/icerik/BKP2021-2023.pdf)
6. ARKA PLAN ÖZETİ
Yukarıda dönemsel olarak Master, Kalkınma, Eylem, Program gibi plan isimlendirmeleriyle hedefler konulan ve uygulanmaya çalışılan GAP Projesinin sulama yatırımları boyutunda özeti tablo 1’de verilmiştir. Hiçbir hedefi tutmayan projenin daraltılmış 2. GAP Eylem Planı hedefi olan 1.070.355 ha sulama alanının bitiş zamanı 2018 yılı sonu olmasına rağmen 2020 yılı sonunda ancak 600.000 ha alana ulaşılmıştır. İnşaatı devam eden sulama alanı 140 bin ha’dır.
Tablo 1. GAP Sulama Yatırımlarında plan öngörüleri ve gerçekleşmeler (ha)
İLLER | GAP MASTER ve BÖLGE KALKINMA PLANI | SULAMAYA AÇILAN ALAN | SULAMAYA AÇILAN ALAN | 1. GAP EYLEM PLANI | SULAMAYA AÇILAN ALAN | 2. GAP EYLEM PLANI | SULAMAYA AÇILAN ALAN |
ADIYAMAN | 156,453 | 1,000 | 5,149 | 32,411 | 10,806 | 50,860 | 10,806 |
BATMAN | 55,258 |
| 981 | 18,758 | 7,000 | 13,836 | 13,836 |
DİYARBAKIR | 457,877 | 11,080 | 30,991 | 164,531 | 33,316 | 384,033 | 95,512 |
GAZİANTEP (Kayacık dahil) | 130,279 | 7,330 | 9,295 | 38,850 | 48,145 | 48,145 | 48,145 |
KİLİS (Kayacık hariç) | 14,991 | 0 | 0 | 0 | 0 | 3,395 | 0 |
MARDİN | 165,768 | 10,460 | 10,460 | 10,460 | 10,460 | 92,864 | 10,460 |
SİİRT | 27,473 | 3,973 | 3,973 | 3,973 | 3,973 | 3,973 | 3,973 |
ŞANLIURFA | 699,796 | 173,080 | 227,406 | 368,983 | 271,311 | 461,412 | 403,759 |
ŞIRNAK | 110,163 | 2,740 | 2,740 | 2,770 | 2,740 | 2,740 | 2,740 |
Küçük Su İşleri | 9 097 | 9 097 | 9 097 | 9 097 | 9 097 | 9 097 | 9 097 |
GAP TOPLAM | 1,827,155 | 218,760 | 300,092 | 649,833 | 396,848 | 1,070,355 | 598,328 |
Bunda en büyük neden GAP’a ayrılan bütçe olanaklarıdır. Devlet Yatırım Bütçesinden GAP’ın aldığı paylar tablo 2’de verilmiştir.
Yıl bazında %5 ila %14 arasında yatırım bütçesinden pay alan GAP Projesinde bütçe başta enerji olmak üzere diğer altyapılara harcanmıştır. 7500 MWh hidrolik kurulu gücün %98’i gerçekleşmiş ve ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır.
Tablo 2. GAP’a Yapılan Kamu Yatırım Tahsisleri (1990-2020) (milyon TL)
Yatırım Dönemleri | Türkiye | GAP | GAP’ın Türkiye İçindeki Payı (%) | |||
Cari Fiyatlarla | 2021 Yılı Fiyatlarıyla | Cari Fiyatlarla | 2021 Yılı Fiyatlarıyla | |||
1990-1995 | 643 | 380,248 | 48 | 29,629 | 7.79 | |
1996-2000 | 13,475 | 333,401 | 914 | 22,802 | 6.84 | |
2001-2005 | 57,338 | 315,782 | 3,591 | 19,202 | 6.08 | |
2006-2010 | 101,051 | 362,775 | 11,584 | 40,633 | 11.20 | |
2011-2015 | 216,157 | 551,639 | 23,949 | 61,727 | 11.19 | |
2016-2020 | 375,898 | 557,325 | 27,172 | 40,421 | 7.25 | |
Toplam | 764,562 | 2,501,169 | 67,259 | 214,414 | 8.57 |
http://yayin.gap.gov.tr/2020-gap-son-durum-yayin-756f4854d1.html düzenlenmiştir.
GAP SONUÇLARI
Bölge kalkınma projesi uygulamasının topyekun sonucu zamanında DPT’nin, günümüzde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının periyodik olarak yaptığı sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi (SEGE) raporlarında görülmektedir (tablo 3) Tablo 3. GAP İllerinin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamaları
YILLAR | 1985 | 1991 | 1996 | 2003 | 2011 | 2017 |
İL SAYISI | 67 | 73 | 76 | 81 | 81 | 81 |
ADIYAMAN | 56 | 62 | 61 | 65 | 66 | 66 |
81 il olsaydı | 68 | 69 | 65 | |||
DİYARBAKIR | 49 | 54 | 57 | 63 | 67 | 68 |
81 il olsaydı | 59 | 60 | 61 | |||
ŞANLIURFA | 55 | 56 | 59 | 68 | 73 | 73 |
81 il olsaydı | 66 | 62 | 63 | |||
GAZİANTEP | 22 | 28 | 25 | 20 | 30 | 30 |
81 il olsaydı | 27 | 31 | 27 | |||
KİLİS |
|
|
| 54 | 63 | 62 |
SİİRT | 58 | 63 | 68 | 77 | 77 | 75 |
81 il olsaydı | 70 | 70 | 72 | |||
BATMAN |
| 66 | 65 | 70 | 70 | 72 |
81 il olsaydı | 73 | 69 | ||||
MARDİN | 57 | 64 | 66 | 72 | 74 | 74 |
81 il olsaydı | 69 | 71 | 70 | |||
ŞIRNAK |
| 72 | 75 | 78 | 78 | 81 |
81 il olsaydı | 80 | 80 |
https://www.sanayi.gov.tr/merkez-birimi/b94224510b7b/sege/il-sege-raporlari düzenlenmiştir
SEGE; sağlığa, eğitime, kültür-sanata vb erişime, gelire, altyapıya birçok göstergelerin bir arda değerlendirildiği bir göstergedir. Hükümetlerin reklam yüzü, siyasi kozu GAP Bölge Kalkınma Projesi 30 yılı aşkın süredir uygulanmasına rağmen ülkenin diğer yörelerine göre gelişme hızı daha az olmuş, her SEGE sıralamasında daha da gerilere düşmüştür. SEGE 1985 sıralamasında son 10’da 1 il var iken, 1996’da 2 il, 2011’de 4 il ve 2017’de 5 il olmuştur. Bölgenin tüm illeri SEGE sıralamasında her dönem daha alt sıralara gerilemiş, 2003’te 20. Sıradaki Gaziantep 8 yıl sonra 30. Sıraya gerilemiştir. GAP’ın en büyük yatırımını alan Şanlıurfa 1991 yılında 73 il içinde 56. sırada iken (eğer 81 il olsaydı 63. sırada olurdu) 2017 yılında 73. olmuş, 10 ilin daha gerişine düşmüştür. Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Şırnak illerinin neyi eksik ki 67. sıradaki serhat ilimiz olan 2000 m rakıma yerleşik Ardahan’ın gerisine düşmüştür. Adıyaman çok az bir farkla 66. sırayı almıştır.
KUTU 1. Bölge kalkınma bileşenleri bir zinciri oluşturur ve kalkınmanın gücü; zincirin en zayıf halkasının gücü kadardır. Her biri kendi özelinde önemli olan fakat; bağımsız, birbirleriyle entegre olamayan, sinerji yaratmayan yatırım, teşvik, destek, eğitim vs çabaları boş çabadır. Her özel duruma göre özel tedbirler almak gerekir. Örneğin; ABD’de 1933’te başlayan ve günümüze kadar devam eden özünde hidroelektrik projeleri olan Tennessee Vadisi projelerinin hedefine ulaşması için yetki-sorumluluk dengesi olan Tennessee Valley Authority kurulmuş ve tarım başta olmak üzere kalkınma projelerini yürütmüştür. Sulamanın duayeni rahmetle andığımız Prof. Dr. Ali Balaban da 1986 yılında GAP’la ilgili her kuruluştan yetkililerin olduğu kartezyen bir yapıda oluşturulacak özel bir kurumun yönetmesini önermiştir (TZMO GAP Teknik Kongresi, 1986, Ankara) . Böylelikle fiziki yatırımların yanında bu yatırımlardan faydayı maksimize edecek ihtiyaç duyulan örgütlenmeler, eğitim, bilgi transferi, girdi temini, çıktıları değerlendirecek sanayi yatırımları, pazarlama organizasyonları, teşvik ve desteklemeler vb bu kurum tarafından yönlendirilmesini önermiştir. GAP’ın fiziki yatırımlarının tamamlanması ve beklenen faydalara sürdürülebilir olarak ulaşılması için günümüz şartlarında kurumlar üstü politik desteği ve kurumsal, teknik ve finansal yeterliliği olan bir organizasyona ihtiyaç vardır. |
GAP’ta sulama yatırımlarının yavaş olduğunu yukarıda belirtmemize rağmen, ülke gerçeğinde 2013-2020 yılları arasında net sulama alanı 2.85 milyon ha’dan %21.6 artarak 3.46 milyon ha’a çıkarken, GAP’ta 289 bin ha’dan 429 bin ha alana ulaşmıştır. Artış oranı %48.4’tür. https://dsi.gov.tr/Sayfa/Detay/1499
GAP kapsamında 89 bin ha sulama alanı olan Nusaybin-Cizre-İdil sulamasının su kaynağı olan Cizre Barajının inşaatına başlanılmamıştır.
KUTU 2. GAP bölgesindeki sulamaların su kaynakları hazır durumdadır, arazi toplulaştırma çalışmalarının çoğu tamamlanmıştır ve istenildiğinde sulama yatırımları 5 yıl içinde tamamlanabilir. |
Sulamaların faydalarının devamı için sulama tesislerinin devamlılığına ve teknik, ekonomik ve yönetimsel önlemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Sulamaların izlenmesinde uluslararası kabul görmüş ekonomik, sosyal ve fiziki performans göstergeleri vardır. DSİ bunların çoğunu toplamaktadır. Fakat bazılarını yayınlamamaktadır, yayınladıklarını karşılaştırma imkanı verecek analizler yapmamaktadır, ham verilere ulaşılamamaktadır. Dip notta açıklandığı gibi hatalı analizler de yapmaktadır. Bunlara rağmen;
GAP bölgesindeki sulama oranları[1] tesislerin yeniliği, sulamaya olan doğal ihtiyaç ve başka istihdam olanaklarını olmaması, ortalama işletme büyüklüğünün fazlalığı nedeniyle tarımın nispeten ekonomik olması sebebiyle diğer bölgelerden yüksektir (tablo 4). Ancak sulama şebekelerinin projelendirilmesindeki bitki deseninden ayrılarak monokültür diyebileceğimiz ağırlıklı hububat, pamuk, ikinci ürün mısır yetiştiriciliği nedeniyle sulama suyu temin yüzdesi[2] diğer bölgelere göre yüksek olsa dahi düşüktür. https://dsi.gov.tr/Sayfa/Detay/1499 kaynağından yorumlanmıştır.
Tablo 4. GAP sulamalarının sulama oranı ve sulama suyu temin oranları
Bölge | İl | Sulama | Sulama suyu temin yüzdesi- Sulama randımanı (%) | Bölge | İl | Sulama | Sulama suyu temin yüzdesi -Sulama randımanı (%) |
X. Diyarbakır | Diyarbakır | 0.65 | 34 | XV. Şanlıurfa | Şanlıurfa | 1.04 | 48 |
Mardin | 0.43 | XX. Kahraman-maraş | Gaziantep | 0.72 | 54 | ||
Batman | 0.49 | Adıyaman | 0.48 | ||||
Siirt |
| Kilis | 1.00 | ||||
Şırnak | 0.49 |
Şanlıurfa sulamalarının büyük bir kısmını oluşturan Şanlıurfa-Harran Ovaları sulaması Yukarı Harran ve Akçakale YAS dahil 157 bin ha daha geniş alanı kapsamaktadır ve 2021 yılında ürün deseni %122 yoğunlukta gerçekleşmiştir (Tablo 5.).
Ağustos; ürün yoğunluğu %67’5i pamuk ve %22’si ikinci ürün mısırla sulama suyuna en fazla ihtiyaç duyulduğu aydır. Bu dönemde drenaj kanallarından takviyeler, sulama kanallarının kapasitesini artıracak ilave duvar örmelere rağmen sulama suyu ihtiyacının ancak %55-60 karşılanabilmektedir. Buna rağmen; gelecekte kötü sonuçları ortaya çıkaracak drenaj yetersizliği nedeniyle su tablasından beslenmeyle verimler ülke ortalamasından %20-25 daha fazladır.
Tablo 5. Şanlıurfa-Harran Ovalar sulaması 2021 geçici sonuçları
BİTKİ ÇEŞİDİ | EKİM ALANI | EKİLİŞ ORANI | ORTALAMA VERİM | TOPLAM ÜRÜTİM | BİRİM FİYATI | TOPLAM ÜRETİM DEĞERİ | ORTALAMA ÜRETİM DEĞERİ | |
(da) | (%) | (kg/da) | (ton) | (TL/kg) | (TL) | (TL/da) | ||
Yerfıstığı | 621 | 0.04 | 350 | 217 | 12.00 | 2 608 200 | 4 200 | |
Mısır | 599 | 0.04 | 1 300 | 779 | 3.50 | 2 725 450 | 4 550 | |
Her Çeşit Fidan | 39 | 0.00 | 2 000 | 78 | 4.00 | 312 000 | 8 000 | |
Bağ | 1 281 | 0.08 | 2 000 | 2 562 | 4.00 | 10 248 000 | 8 000 | |
Zeytinlik | 572 | 0.04 | 2 000 | 1 144 | 4.00 | 4 576 000 | 8 000 | |
Her Çeşit Meyve | 1 598 | 0.10 | 2 000 | 3 196 | 4.00 | 12 784 000 | 8 000 | |
Her Çeşit Sebze | 1 637 | 0.11 | 2 000 | 3 274 | 4.00 | 13 096 000 | 8 000 | |
Yem Bitkileri | 432 | 0.03 | 1 500 | 648 | 3.50 | 2 268 000 | 5 250 | |
Hububat | 508 683 | 32.65 | 750 | 381 512 | 5.00 | 1907 561 250 | 3 750 | |
Pamuk | 1 042 311 | 66.91 | 550 | 573 271 | 13.00 | 7452 523 650 | 7 150 | |
II.Ürün Pamuk | 9 508 | 0.61 | 500 | 4 754 | 13.00 | 61 802 000 | 6 500 | |
II.Ürün Mısır | 342 965 | 22.02 | 1 300 | 445 855 | 3.50 | 1560 490 750 | 4 550 | |
II.ÜRÜN TOPLAM | 352 473 | 22.63 |
| 1 417 498 |
|
| ORTALAMA | |
TOPLAMLAR | 1 557 799 | 122.63 |
| 0.91 t/da |
| 11031 120 100 | 7 081 TL/da |
DSİ XV. Bölge Müdürlüğü 2021 Mahsul Sayım Sonuçları ham veriler alınarak, işlenmiştir. Yayınlanmamıştır.
GAP; tarımın başkenti ve ihracatın üstü olacak, tarımdan 2.5 milyar dolar yıllık gelir gelecek ve üreten, girdi temin eden, işleyen, pazarlayanla 3.5 milyondan fazla insana iş bulacak diye projelendirilmişti. Sabah hasat edilen taze meyveler, sebzeler işlenecek, paketlenecek ve akşamında İstanbul, Frankfurt, Londra Dubai’ye uçakla ihraç edilecekti. Şanlıurfa’da kargo ağırlıklı Şanlıurfa GAP Uluslararası Havalimanı inşa edildi. Ancak 1 kg ürün gönderilemedi. Çünkü yalnız kalan üreticiler yerel koşulları dikkate alarak mono kültür tarımı yapmak zorunda kalmışlardır. Bunda toprak dağılımındaki dengesizlikte önemli bir nedendir. Harran Ovası genelinde ailelerin %58.5’i topraksız, en geniş toprağa sahip ailelerin %5’i toplam toprakların %27.5’ine sahiptir (Şanlıurfa-Harran Ovaları Tarla-İçi Geliştirme Projesi: Sosyal Araştırma Raporu, 1999, Şanlıurfa). Bu gerçekler potansiyelden faydalanma oranını düşürdüğü gibi, gelir düşüklüğü nedeniyle modern tarım tekniklere geçişleri engellemektedir. Toprakta alkalilik, tuzluluk, yüksek taban suyu problemleri, mücadelesi giderek pahalılaşan yabancı ot ve zararlı salgınlarına neden olmaktadır. Harran’ın ürün deseni tarımsal mekanizasyon ağırlıklı olduğu için kısa zamanda yapılması gereken bakım işlerine daha güçlü, daha fazla miktarda traktör ve alet-ekipmana ihtiyaç duyulmaktadır. Bu da atıl kapasiteye ve ölü sermaye yatırımına neden olmaktadır. Öte yandan kısa dönemlere dağılmış işgücü talepleri nedeniyle toprak sahiplerinde atıl işgücü olmakta ve az topraklı-topraksız aileler sürekli iş bulamadıklarından evlerinden-yurtlarından uzak diyarlara mevsimlik gezici (bir yılda ortalama 2 ile 5 ayrı yere gitmektedir- Prof. Dr. Bülent Gülçubuk-AÜZF Tarım Ekonomisi Bölümü) işçi olarak gitmektedir. Buradaki en önemli dram da mevsimlik gezici işçi çocukları aileleri ile birlikte giderler, okulu Nisan ortasında kapanır, Aralık ayı başında açılır.
Harran Ovasında sulamadan önce, şimdiki durumda ve GAP BKP bitki deseninde ihtiyaç duyulan dönemsel işgücü ve mekanizasyon ihtiyaçları GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü verilerine göre hesaplanmış ve tablo 6’da verilmiştir. Tablodan da görüleceği üzere sulamanın kuru tarıma göre 7 ila 12 kat daha fazla istihdam yarattığı ve istihdamın da Nisan ayından aralığın başına kadar dengeli dağıldığı görülmektedir. Planlanan ürün desenleri geçekleştiğinde istihdamın yayılımı daha düzgündür.
Tablo 6. Harran Ovasında farklı ürün desenlerinde iş gücü ve mekanizasyon ihtiyaçları (saat/ha)
ÜRÜN DESENİ | İş gücü ihtiyacı (saat/ha) | Mekanizasyon ihtiyacı (saat/ha) | ||||||||
Ocak-Mart | Nis-Haz | Tem-Eyl | Eki-Ara | Toplam | Ocak-Mart | Nis-Haz | Tem-Eyl | Eki-Ara | Toplam | |
Kuru tarım (sulama öncesi) | 4.5 | 18.7 | 26.5 | 5.6 | 55.3 | 1.7 | 2.3 | 5.2 | 1.6 | 10.8 |
2020 ürün deseni | 16.6 | 104.4 | 128.6 | 199.5 | 449.1 | 6.5 | 16.6 | 9.9 | 10.8 | 43.8 |
GAP BKP planlanan ürün D. | 41.7 | 193.7 | 259.4 | 247.2 | 742 | 8.4 | 21.6 | 14.5 | 11.2 | 55.7 |
2020/Kuru tarım artış % | 269 | 458 | 385 | 3463 | 712 | 282 | 622 | 90 | 575 | 306 |
GAP ÜD/Kuru tarım artış % | 827 | 936 | 879 | 4314 | 1242 | 394 | 839 | 179 | 600 | 416 |
GAP ÜD/2020 artış % | 151 | 86 | 102 | 24 | 65 | 29 | 30 | 46 | 4 | 27 |
KUTU 3. Sulama DSİ özelinde ekonomik getirisi olan istihdam yaratan fiziki yatırım olmasına rağmen hedeflerine ulaşılmasında tek başına bırakılacak bir olgu değildir. Kalkınmanın lokomotifi olacak sulamanın hedeflerine ulaşılması ihtiyaç duyulan bilgi, teknoloji transferleri, alet-makine edinimleri, örgütlenme, ürünleri işleyecek sanayi, depolama, paketleme ve pazarlama olanaklarının yaratılması yanında zorlayıcı teşvik-destekleme politikaları da uygulanmalıdır. Örneğin İran’da çiftçiler ne ekip, dikeceklerine kendileri karar verir, ancak; aynı tarlaya üst üste aynı ürünü ektiğinde su ücreti 3-5 kat artar. Pamuk cenneti olan Kazakistan’ın Çimkent’inde 2010 yılında çiftçiler arazilerinin enaz yarısını tahıl ekmek zorundaydı. Biz de her sulamanın özelinde tedbirler alabilir, teşvik ve destekler verebiliriz. Böylelikle hem yatırımlar amacına ulaşır, hem de sürdürülebilir tarım yapabiliriz. Kutu 1’deki nihai önerimiz bunu gerçekleştirebilir. |
Harran sulamasında su Atatürk Barajından Tüneller vasıtasıyla hiçbir enerji harcanmadan (hatta Şanlıurfa HES’te elektrik üreterek) arazilere ulaştığından heryer sulanmakta ve buğday sonrası %22 ikinci ürün mısır yetiştirilirken; standart 220 m tarla uzunluğuna sahip arazi toplulaştırılması yapılmış, her parselin başında içme suyu kalitesinde filtre edilmiş 3 bar basıncıyla yağmurlama ve damla sulamaya hazır ülkemizin ilk modern basınçlı sulama şebeksine sahip 3 kademe pompajlı 18 322 ha alana sahip Yaylak Pompaj Sulaması; 3 kademe pompajla sulanmaktaydı. Elektrik maliyetlerinin yüksek olması ve 2019 yılında elektrik borcu nedeniyle sık sık dağıtım şirketinin enerjiyi kesmesi nedeniyle çiftçilerin geleceği görememeleri sonucunda 2020 yılında arazinin 6 948 ha (Sulanabilir arazinin ancak %37’si) sulanmıştır) sulama yapılmıştır. Ekolojik ve altyapı olarak Harran’a üstünlüğü olan ve aynı zamanda dengeli toprak dağılımı olduğu Yaylak Pompaj sulamasında ürün çeşitliliği daha fazla olmasına rağmen çiftçilerin damla, yağmurlama gibi sulama sistemlerine yatırım yapamaması nedeniyle verimleri daha düşüktür. 2021 yılında birinci ürün ekilişi 9309’ha’dır (Tablo 7). Sulamaya açıldığı 2004 yılı fiyatlarıyla kamulaştırma ve diğer yatırımlar hariç 12500 $/ha (toplam 230 milyon $) yatırımla gerçekleşen sulamanın atıl kalmasını kimse açıklayamaz.
Gaziantep Belkıs-Nizip Pompaj sulaması 10 164 ha olup, 2013-16 döneminde enerji pahalılığı nedeniyle işletilememiş, 2020 yılında alanın sadece %25’ide sulama yapılmıştır. Suyun pahalılığı çiftçilere kısıtlı sulamaya zorlamış ve ihtiyacın %37’si kadarıyla sulama yapılmıştır. Sulamanın fayda/masraf oranı 1’in altında (0.86) düşmüştür.
Atatürk Barajı suları altında kalan Samsat’ta yapılan pompaj sulaması 2009 yılında işletmeye açılmıştır. Enerji pahalılığı nedeniyle 2013-2017 arasında sulama yapılmamış, güneş enerjisi santrali kurulduktan sonra çiftçiler sulamaya başlamışlar ve sulama oranı %89’a ulaşarak 2360 ha sulu tarım yapmışlardır. Sulama suyu ihtiyacını karşılama oranı %100 olup, fayda/masraf oranı 2.79’a ulaşmıştır.
Tablo 7. Yaylak Pompaj Sulaması 2021 yılı mahsul sayım sonucu
BİTKİ ÇEŞİDİ | EKİM ALANI | EKİLİŞ ORANI | ORTALAMA VERİM | TOPLAM ÜRÜTİM | BİRİM FİYATI | TOPLAM ÜRETİM DEĞERİ | ORTALAMA ÜRETİM DEĞERİ | |
(da) | (%) | (kg/da) | (ton) | (TL/kg) | (TL) | (TL/da) | ||
Şekerpancarı | 9 302 | 5.08 | 10 000 | 93 020 | 0.42 | 39 068 400 | 4 200 | |
Fasulye | 104 | 0.06 | 2 000 | 208 | 4.00 | 832 000 | 8 000 | |
Pamuk | 53 321 | 29.10 | 500 | 26 661 | 13.00 | 346 586 500 | 6 500 | |
Buğday | 15 747 | 8.59 | 700 | 11 023 | 5.00 | 16 452 | 3 500 | |
Susam | 50 | 0.03 | 100 | 5 | 30.00 | 180 | 3 000 | |
Mısır | 1 777 | 0.97 | 1 300 | 2 310 | 3.50 | 3 081 | 4 550 | |
Fıstık, Bağ | 5 950 | 3.25 | 500 | 2 975 | 25.00 | 6 475 | 12 500 | |
Meyve Bahçesi | 635 | 0.35 | 3 000 | 1 905 | 4.00 | 3 639 | 12 000 | |
Sebze | 5 479 | 2.99 | 2 000 | 10 958 | 4.00 | 7 483 | 8 000 | |
Yem Bitkileri | 605 | 0.33 | 1 500 | 908 | 2.50 | 2 108 | 3 750 | |
Sarımsak | 120 | 0.07 | 2 000 | 240 | 15.00 | 2 135 | 30 000 | |
II.Ürün Pamuk | 389 | 0.21 | 500 | 195 | 13.00 | 902 | 6 500 | |
II.Ürün Susam | 20 | 0.01 | 100 | 2 | 30.00 | 150 | 3 000 | |
II.Ürün Mısır | 6 703 | 3.66 | 1 200 | 8 044 | 3.50 | 7 907 | 4 200 | |
II.Ürün Her Çeşit Sebze | 56 | 0.03 | 3 000 | 168 | 1.50 | 3 058 | 4 500 | |
I.ÜRÜN TOPLAM | 93 090 | 50.81 |
|
|
| 386 540 468 | ORTALAMA | |
II.ÜRÜN TOPLAM | 7 168 | 3.91 |
| 1.68 t/da |
| 4152 TL/da | ||
TOPLAM | 100 258 | 54.72 |
| 158 620 |
|
|
DSİ XV. Bölge Müdürlüğü 2021 Mahsul Sayım Sonuçları ham veriler alınarak, işlenmiştir. Yayınlanmamıştır.
Henüz DSİ tarafından işletilen, 2015 yılında sulamaya açılan 56 295 ha sulama alanına sahip, daha fazla basma yüksekliği (daha pahalı) olan Suruç Pompaj Sulamasında sulama oranı %100, ve ürün yoğunluğu %107’dir. Burada sulama çiftçi örgütüne devredilmediği için elektrik aboneliği DSİ’de olup, gerçekçi sulama ücreti uygulanmamaktadır. Neredeyse enerjinin tamamı DSİ’ce ödenmektedir. Suya para ödenmediği için de sulama ihtiyacından %73 daha fazla kullanmaktadır. Bu da yüksek taban suyu, drenaj, sivrisinek gibi çevresel sorunlara neden olmaktadır (2020 Yılı DSİ’ce İşletilen ve Devredilen Sulama Tesisleri Değerlendirme Raporu, Ankara, 2021).
KUTU 4. SULAMA VE SU ÜCRETLERİ İLE İLGİLİ ÖNEMLİ LİTERATÜR TARAMASI Balaban (1986) su kaynakları projelerinin ölçülen ve ölçülemeyen faydalarına dikkat çekerek; projelerin seçiminde teknik, proje ekonomisi, ulusal ekonomi ve sosyal faktörlerin göz önüne alınması gerektiğini ifade etmektedir (Balaban, A., 1986. Su Kaynaklarının Planlaması. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No:972, Ders Kitabı:284, Ankara). Özal (1966), devletin sulama projeleri ile 1) çiftçilerin hayat standart ve dengesinin yükseltilmesi, göçebe nüfusun iskanı ve köylülerin toprak taleplerinin tatmin edilmesi gibi sosyal, 2) dahili ve harici talepleri karşılamak (gıda güvenliği) ve tarımsal sanayinin stabilizasyonu ve gelişimi için ekonomik ve 3) sınır boyunca yaşayan nüfusun stabilizasyonu, sosyal istikrar ve emniyetin temini gibi politik amaçlardan bir veya birkaçına ulaşmayı hedefleyebileceğini belirterek, sosyal veya politik neticeli olan projelerde geri ödemenin (su ücretinin) tamamının normal olarak suyu kullananlara yükletilmemesi gerektiğini söylemektedir. Sosyal ve ekonomik amaçlı sulamalarda endirekt faydalananlar, geri ödemenin bir kısmını, direkt veya endirekt karşılamalıdır. Özal aynı eserinde; sulama yatırımları yararlananlar tarafından geri ödenmesinin; sulama gelişmesinin asıl gayelerine ulaşmak için gerekli vasıtalardan biri olarak mütalaa edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Geri ödemenin; 1) yatırım mali külfetlerinin adilane dağıtımını, 2) projedeki suyun, mümkün olan en iyi şekilde kullanılması için kuvvetli müeyyidelerin oluşturulmasını ve 3) yatırımların devam etmesi için mühim bir sermaye kaynağının yaratılmasını sağlayacağını belirtmektedir. (Özal, K., 1966. Sulama Projelerinde Geri Ödeme Problemi. ODTÜ, Teknik Yayınlar Serisi:19. Güneş Matbaacılık, 26 s., Ankara). Abu-Zeid (2001), su temin yatırımlarının devamlılığı (yenilerinin yapılması), mevcut tesislerin sürdürülebilirliği, suyun korunması ve çevreye olan baskının azaltılması için su yapıları masraflarının (yatırım masraflarının geri ödenmesi=cost recovery) ve İBY masraflarının tamamının kullanıcılar tarafından ödenmesinin, sistemin devamlılığı için önemli olduğunu ve bu durumdan etkilenebilecek fakir kullanıcıların şeffaflık içinde desteklenmesi gerektiğini belirtmektedir (Abu-Zeid, M., 2001. Water Pricing in Irrigated Agriculture. Water Recources Development, Vol.17 No:4 http://ınweb18.worldbank-zeid.pdf). Demir (2005) Farklı özelliklere sahip sulama alanlarında … sosyo-ekonomik açıdan değerlendirilmesi ve işletmelerin sulama masrafları ödeme gücünün hesaplamalarında, yörenin ekolojik özellikleriyle sosyoekonomik yapısının göz önüne alınmasında yarar vardır. Bu bağlamda, toplam sıcaklık ve vejetasyon süresi gibi ekolojik, pazarın varlığı ve yakınlığı gibi ekonomik, nüfus yoğunluğu, değişimi ve sınır güvenliği gibi sosyo-politik kısıtlar tabanlı “sulama masraflarının doğrudan ve dolaylı yararlananlar tarafından paylaşımı endeksi” adını verebileceğimiz bir endeks ülkemiz koşulları için geliştirilebilir (Demir, H., 2005. Farklı İşletme Büyüklüklerinde Optimum Bitki Deseni İle Çiftçilerin Sulama Yatırımı Ve Su Ücreti Ödeme Gücünün Belirlenmesi. AÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 151 s., Ankara). |
KUTU 5. Yukarıda özetlediğimiz GAP sulama yatırımlarının durumu ile sulama yatırımları ve su ücretlendirme felsefeleri ışığında önerilerimiz: 1. Devlet; ekonomisi kadar gıda güvenliğini, nüfus stabilizasyonu, istihdam, sınır ve iç güvenliğini de dikkate alarak sulama yatırımlarına hız vermelidir. GAP’ta 1.2 milyon ha arazi sulamayı beklemektedir. Bu arazilerin sulanması için barajları hazır ve bazılarının da ana kanal inşaatları tamamlanmıştır. Bölge topraklarının arazi toplulaştırma projeleri de bitmiştir. Kamulaştırma harcamaları yok denecek kadar da azdır. Artık sulama şebekesi yapıldığında sulama gerçekleşebilir. Yaklaşık alçak ve yüksek basınçlı borulu sulama şebekesinin ortalama yatırım maliyeti günümüz fiyatları 12-15 bin $/ha’dır. GAP’ta sulama yatırımlarının tamamlanması yani kalan 1.2 milyon ha arazinin suya kavuşması için 15-20 milyar $ yatırıma ihtiyaç vardır. 2. Ortalama 3 yılda bir mutlak orta ve şiddetli tarımsal kuraklık yaşayan GAP bölgesinde gıda güvenliğini temin etmek için 2. ve 3. kademe pompaj gibi sulama yatırımlarından vazgeçilmemelidir. Sulama ekonomisini temin etmek başlangıçta tahıllarda tamamlayıcı sulama ve mera sulamasına önem vermeli, zamanla damla sulamayla birlikte meyvecilik, zeytin ve bağcılığı üretim zincirinin tüm unsurlarıyla desteklemeli, teşvik etmeli, zorlayıcı önlemler almalıdır. Pompaj maliyetlerini makul seviyede tutabilmek için Samsat Pompaj’da olduğu gibi GES ve/veya RES gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmelidir. 3. Sulama ücreti ödenemeyecek kadar yüksek, israf edilecek kadar düşük olmamalıdır. Sulama ücreti gerçekçi olarak belirlenmeli, sulu tarım alanlarında çiftçiler başka kanallardan desteklenmelidir. Su ücretleri Her sulama ayrı ayrı değerlendirilmeli ve destekleme-teşvikler sulama özeline göre yapılmalıdır. Su ücretlerine çiftçi katılım oranı il/ilçenin sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi dikkate alınarak belirlenebilir. Suyun tasarruflu kullanılması için su ücretlendirmesini açık kanal şebekelerinde sulama sayısı ve süresine ve borulu şebekelerde kullanılan su hacmine göre yapmalıdır. 4. Kamulaştırma ve su kaynağı yatırımları hariç açık kanallı sulama şebekeleri 10-12 bin $/ha ve borulu şebekeler 12-15 bin $/ha yatırımla gerçekleşmektedir. Bu yatırımlar işlevsiz hale gelemez. Mevcut sulamaların altyapı eksikleri giderilmeli, eski sulamalar modernize edilmeli, sulama alanları toprakları başka amaçlar için kullanılmamalıdır. Toprak kanunundan taviz verilmemelidir. 5. İlçe düzeyinde yaptığı desteklemeleri sulama özeline göre tekrar ele almalıdır. Sulu tarım alanlarında sürdürülebilirliği sağlayabilmek için ayrılmaz parçası olan hayvancılık özendirilmelidir. Toprak ve su kaynaklarını, geliştirecek ve koruyacak otluk, yemlik, dane ve yağlık baklagil ekimlerini özendirmelidir. Ülkede açığı olan bitkisel ürünlerden bölge ekolojisine uygun olanlar zorlayıcı tedbirlerle desteklenmelidir. 6. GAP gibi entegre kalkınma projeleri yetki ve sorumluluğu belirlenmiş politik desteği ve kurumsal, teknik ve finansal yeterliliği olan bir kuruluşla (yarı veya tam özerk olabilir) yönetilmeli/yönlendirilmelidir. Bunun için Tennessee Vadisi Otoritesi tecrübeleri incelenebilir, Tarım ve Orman Bakanlığının DSİ ve Tarım Reformu Genel Müdürlükleri başta olmak üzere birçok kurumun yetkililerin olduğu bir yönlendirme kurulu bir bakan/bakan yardımcı yardımcısı (gelecekte Müsteşar) altında oluşturulabilir ya da mevcut kalkınma idareleri güçlendirilir, kurumsal kapasitesi arttırılır ve yetkilendirilebilir. 7. Kapitalizmin “Kirleten öder/ kullanan öder” ezberinin kalkınma çabalarında işlemediğinin farkına vararak; sermaye sahiplerinin, sanayicilerin vd lobilerin tarıma olan tahakkümlerine boyun eğilmemeli, geleceğimiz için tarım desteklenmelidir. |
Dr. Hüseyin DEMİR Abdullah MELİK
Su Kaynaklarını Planlama, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
Su Yönetimi ve Kalkınma üzerine Şanlıurfa Şube Başkanı
Fikir işçisi abdullahmelik70@gmail.com
demirh40@hotmail.com
[1] Sulama Oranı: Sulama şebekesinde sulanan alanın sulamaya açılan alana oranı olarak tarif edilir. Aynı arazide ikinci ürün yetiştirildiğinde sulama alanına ilave edilmez. Oran 1’den büyük olamaz (Mevlüt Beyribey, Devlet Sulama Şebekelerinin Performans Göstergeleri, AÜZF Yayınları, 1997, Ankara). Örneğin: 100 da sulama şebekesinde 30 da çeşitli nedenlerle sulanamıyor ya da kuruda bağ, 60 da buğday, 10 da pamuk ve 60 da ikinci ürün silajlık mısır ekilirse; sulama oranı %70 ve bitki deseni %160 yoğunluktadır ( %30 kuruda bağ, % 60 tahıl, %10 pamuk ve %60 ikinci ürün silajlık mısır).
[2] Sulama suyu temin yüzdesi: Mevcut sulanacak bitkilerin ihtiyaç duyduğu suyu iletim ve uygulama randımanları dahil verilen suya oranıdır (a.g.e.).DSİ verilerinde Sulama suyu temin yüzdesi ile sulama randımanını aynı olarak hesaplamışlardır. Sulama randımanı Bitkinin net sulama ihtiyacının tarla başında verilen sulama suyuna oranıdır. Bu karık ve yağmurlama sulamada %70’e , pivot veya hareketli yağmurlama sulamada %80’e, damla sulamada %90-92’ye ulaşır.